- antlaşma
- dohoda; pakt; smlouva
Türkçe-Çekçe Sözlük. 2007.
antlaşma
Look at other dictionaries:
antlaşma — is. 1) İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, pakt 2) Bu durumu belirten belge Birleşik Sözler saldırmazlık antlaşması … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahitname — is., esk., Ar. ˁahd + Far. nāme Antlaşma belgesi, antlaşma, anlaşma … Çağatay Osmanlı Sözlük
muâhede — (A.) [ ﻩﺪهﺎﻌﻡ ] ahitleşme, antlaşma. ♦ muâhede yapmak antlaşma yapmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
Организация Центрального Договора — Эту статью следует викифицировать. Пожалуйста, оформите её согласно правилам оформления статей. СЕНТО (англ. CENTO, CenTO, Cento) Организация Центрального Договора, Организац … Википедия
CENTO — Merkezî Antlasma ÖRgüTü (International » Turkish) … Abbreviations dictionary
ahdî — sf., esk., Ar. ˁahdī Antlaşmaya göre olan, antlaşma gereği olan Ahdî vecibeler … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahit — is., hdi, Ar. ˁahd 1) Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant Ahdim olsun, bu işi yapacağım. 2) Antlaşma 3) esk. Devir, zaman Birleşik Sözler ahitname ahdetmek Ahd i Atik Ahd i Cedit Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
antlaşmak — nsz, le Antlaşma yapmak, ahitleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlaşmak — nsz, le Bir şey yapmak için birbirine antlaşma veya sözleşme ile bağlanmak, ittifak etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
deniz hukuku — is., huk. Devletler hukukunda denizin türlü bölümlerinin durumunu düzenleyen ve devletlerin bu bölümler üzerindeki yetkilerini belirten antlaşma, gelenek vb. niteliğindeki kuralların bütünü … Çağatay Osmanlı Sözlük
harbî — sf., tar., Ar. ḥarbī 1) Savaşla ilgili 2) is. Osmanlı Devleti yle henüz barış durumunda bulunmayan, bir antlaşma yapmamış devletler ve bu devletlerin uyrukları 3) is. Osmanlı ülkelerinde ticaretle uğraşan yabancı uyruklu kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
